![]() |
Tweet |
Trump, Ukrayna-Rusya savaşını bir günde bitireceğini söyleyerek iktidara yürüdü. Şimdi ise İsrail’le kol kola verip İran’a savaş açmaktan söz ediyor. Bu, sadece bir çelişki değil; bu, düpedüz ahlâksızlık, siyasi sahtekârlık ve vicdan yoksunluğudur.
Dün “barış” vaadiyle oy isteyen bir adam, bugün Ortadoğu’ya bomba yağdırmaya hazırlanıyor. Sözünü tutmayan bir siyasetçi yalnızca yalancı değil, aynı zamanda halkın güvenini gasbeden bir düzenbazdır.
İsrail ise zaten yıllardır kanla beslenen bir savaş makinesi gibi çalışıyor. Filistin’de işlediği insanlık suçları yetmemiş olacak ki şimdi İran’ı da aynı ateşin içine çekmek istiyor. Sözde “güvenlik” adına yeni katliamların hazırlığını yapıyor.
Avrupa Birliği ülkeleri mi? Onlar her zamanki gibi korkak, çıkarcı ve ikiyüzlü. Bir yandan “insan hakları” diye nutuk atıyorlar, diğer yandan mazlumlara ya sırt çeviriyor ya da cellatlara lojistik destek sunuyorlar.
Artık yeter!
Silahla siyaset yapanların hiçbir meşruiyeti yoktur.
Nükleer başlık taşıyan bir eli, çocukların başına bomba olarak yağarken, diğer eliyle barıştan söz edenlerin dili yalandır, yüzü karadır, geçmişi kanlıdır.
Trump, Netanyahu ve onların dümen suyundaki Avrupalı kuklalar bilsin ki bu dünya, onların savaş tüccarlığına teslim olmayacak. Vicdanlar susturulamaz. Gerçekler örtülemez. İnsanlık, bir avuç psikopat liderin çıkar hesaplarına kurban edilemez.
Siyaset, halkı temsil etmek için vardır; halkı ateşe atmak için değil.
Silah taşıyanlar değil, barışı savunanlar konuşmalı artık.
Çünkü bu gidişat, sadece Ortadoğu’yu değil, tüm dünyayı uçuruma sürüklüyor.
Tarihe not düşülsün:
Bugün savaş isteyenler, yarının soykırım sanıklarıdır.